top of page

"KARANLIKTAN SONRA"SI Haruki Murakami

Güncelleme tarihi: 21 Ağu 2021

“Karanlıktan Sonra” Haruki Murakami tarafından 2004 yılında yazılmış bir roman. Kitabın Türkçeye kazandırılmasıysa 2017 yılına kadar bekliyor. Bu gecikmenin sebebi kitabın dilinin Japonca olması mı yoksa yayınevlerine yeterli maddi getiri vaadi sağlamadığından mı bilmiyorum. Ancak Haruki Murakami okuyucuyu sade ve akıcı diliyle kitaba bağlamayı çok iyi beceriyor . Kitabı tek oturuşta bitirmenizin önünde hiçbir engel yok! Kitapta anlatılan olayların akışı adeta kelimelerle kafanızda canlanan bir film gibi !



Haruki Murakami Karanlıktan Sonra




Haruki Murakami Karanlıktan Sonra


Tek bir organizma

Kitap , gece yarısından itibaren günün ağarmasına kadar geçen sürede yaşanılan olayları anlatıyor . Ve bu akışta farklı dünyalardan insanların hayatına değinirken aslında her birimizin birbirine bağlı olduğunu; hepimizin , her şeyin birbirine bağlı tek bir organizma olduğunu iddia ediyor .











“Trenlerde taşınan insanların her biri farklı bir yüze ve ruha sahip ama hepsi de ortak bir varlığın isimsiz parçaları . Her biri kendi içinde bir bütün ve aynı zamanda bir parça. Bu ikiliği ustaca ve faydalı bir şekilde idare ederek sabah ritüellerini beceriyle , olması gerektiği gibi yerine getiriyorlar . Dişlerini fırçalıyor, sakal tıraşı oluyor , kravat seçiyor , yemek yiyor ve tuvalete gidiyorlar .” 


“Şehir kuş bakışıyla , devasa bir canlıya benziyor . Ya da bir çok canlı organizma birleşip tek bir canlıya dönüşmüş gibi görünüyor . Sayısız atardamarın bedenin en uç noktalarına kadar taşıdığı kanla , hiç durmadan hücreler yenileniyor . Damarlar yeni şifreleri verip eskileri alıyor . Tüketilecekleri gönderip eski çelişkileri topluyor . Şehrin bedeninin her yerinde , nabız atışının ritmine uyarak ışık titremeleri , parlamalar ve kıpırdamalar oluyor ."


Gece Yarısından Sonra Zaman

Murakami gece yarısından sonra zamanın kendine özgü bir akışı olduğunu ima ediyor :

“Yeni gün neredeyse başlamak üzere ama eskisi hala ağır eteklerini sürüklüyor . Deniz suyunun nehir suyu ağzında birbirleriyle boğuşması gibi , yeni zamanla eski zaman birbirleriyle çatışıyor , iç içe geçiyor . Takahaşi bile şu an kendi çekim merkezinin dünyanın hangi tarafında olduğunu bilemiyor . “


MÜZİKLER VE TASVİRLER

Haruki Murakami, kitapta ismi geçen müziklerle ve ayrıntılı tasvirlerle kitaba bir film havası katıyor. Sanırım Murakami'nin amacı, müziklerle karakterlerin o anki hislerine ya da düşüncelerine ışık tutmak. Bu bağlamı bazen şarkıların isimleriyle yakalamaya çalıştım . Her zaman sağlam bir ilişki tabanı oluşturamasam da bazı yerlerde şarkıların, karakterlerin o anki hislerine çok iyi ışık tuttuğunu söyleyebilirim. Sanırım Murakami cızırdayan televizyon, kamera görüşü ve arka plandaki müzikler gibi ayrıntıların yorumunu bizlere bırakıyor. Böylece biz de hikayenin yazımına bir nevi katkıda bulunuyoruz .


Haruki Murakami Karanlıktan Sonra



YA DA ...

Ya da bu tasvirlerin hiçbir anlamı yoktur . Belki de yazar, kitabı yazarken o anda arkada çalan şarkıları rastgele yazıvermiştir. Belki de karakterleri bu anlamda bir derinleştirme çabasına hiç girmemiştir . Sanırım hepsi bizim bakış açımıza bağlı ,her şey bizim zihnimizde bir anlama kavuşuyor ...


Peki Ya Olaylar ?

Olaylar dört ana karakterin çevresinde geçiyor . Bunlardan ilki, bir şeylerden kaçtığı belli eve dönmek istemeyen Mari . Gerçekliğini kaybetmiş ve uykudan uyanmayan Eri. "Alphaville" adlı bir aşk otelinde yöneticilik yapan Kaoru ve karanlık tarafını ustaca gizleyen , hatta kendisi bile karanlık tarafını unutan bir adam.

Bu dört karakterimizin de yolu olayların akışıyla beraber bir şekilde kesişiyor. Karakterler arasındaki ilişki yeri geldiğinde gayet tutarlı ve sürükleyici bir şekilde sağlansa da, bazı yerler muallakta kalıyor. Ve beklentimi çok yükselten Haruki Murakami hikayenin sonunda beni hayal kırıklığına uğratmanın eşiğine getiriyor diyebilirim. Bu konuda yalnız olduğumu düşünmüyorum da ; iDreamBooks’a göre %64’lük bir değerlendirme oranına sahip . Kitabın olumsuz eleştirilerin hedefinde kalan en büyük yanı ise kitabın sonunun , kitabın geri kalanına göre bariz yetersiz kalması .

Yine de kitap, sonundaki hayal kırıklığına rağmen , her Murakami kitabında olduğu gibi beni tartışma götürmez şekilde etkiledi.


Haruki Murakami Karanlıktan Sonra

Yalnız hissettiğimde, içinde bulunduğumuz Dünya’ya yabancılaştığımı fark ettiğim anlarda farklı bir dünyaya dalmak, özellikle de Haruki Murakami’nin dünyasına dalmak beni çok rahatlatıyor. Bu dünyada kendimi güvende hissediyorum. Zihinsel olarak orada olmam fiziksel dünyaya ait olan acıları da görmezden gelmemi sağlıyor sanırım .

O yüzden, hayatın kendisinde olduğu gibi, kitapta da sonlara odaklanmak yerine olayların akışına bırakın kendinizi. Mari ile sabaha kadar bir kafede kitap okuyun. Takahaşi ile sabaha kadar son kez trombon çalın . Kaoru hanımla insanların acılarına ortak olun . İnanın sizin için daha zevkli olacak .



Kitap Ölçer Puanı: 8.9 /10



142 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page