Okumak, insanın sadece hayal gücünü ya da kelime dağarcığını geliştirmekten öte düşüncelerine yön vermeyi, düşünce dünyasını geliştirmeyi hatta hayatı boyunca belki de hiç görmeyeceği insanların gözünden hayata bakabilmesini sağlar. Tabiki bizlere faydalı olabilecek her davranışta olduğu gibi okuma alışkanlığı kazanmak da bazen zorlayıcı olabilir.
Bazılarımız, kitaplar içinde yetiştiğinden, çocukken sığınabileceği tek kapısı kitaplar olduğundan onlar için çok da zorlayıcı bir şey olmayabilir. Ama hepimiz bu kadar şanslı olamayabiliriz. Kitaplardan uzak bir çocukluk geçirmiş olmanız, kitap almak için yeterli maddi desteğe sahip olmamış olmanız ya da okumayı sevmediğinizden dolayı okumaya uzunca bir süre küsmeniz sizin suçunuz değil. Yine de geçen zamanın ardından kitaplarla aranızı düzeltme kararı almanız, farklı farklı dünyalara açılabilecek zihninize ilk anahtarı sunmanız demek. Biz de umuyoruz ki verdiğimiz tavsiyeler ve önerilerle zihninize birkaç anahtar daha hediye edebileceğiz. Hadi gelin başlayalım!
Bahsettiğim maddelerden bazıları birbirleriyle çelişebilir. Bunun sebebi sizi motive eden ve size iyi gelen faktörü bulabilmeniz için çeşitlilik sağlamış olmam :)
Okuma Alışkanlığı Kazanmak İçin Tavsiyeler
1 -Sevdiğiniz Bir Kitap Türü Bulun!
Okumaya hevesli bir şekilde başlamak istediniz. Kitap okumayı çok seven bir arkadaşınızın önerdiği bir kitabı ödünç alıp okumaya başladınız. Ama konusu o kadar sıkıcı ki, bir yerden sonra sayfalar arasında kayboldunuz ve kitap okumanın sıkıcı bir eylem olduğuna karar verdiniz ya da okumanın size göre olmadığına...
Belki de sadece yanlış bir kitaba denk geldiniz! İnsan bir kere kalbi kırılınca sevmeyi bırakır mı? Hiç sanmıyorum. O halde siz de doğru kitaba denk gelmemişsiniz demektir. Önce neyin ilginizi çekeceğini bulmanız gerekiyor. Bazıları fantastik kurgularla olağanüstü dünyalara adım atmayı severken, bazılarımız yazarların acı verici iç dünyalarına dalmayı daha tatmin edici buluyor olabilir.
Tabiki okuma zevkiniz hep aynı kalacak diye de bir şey yok. Okumayı sevdiğiniz kitap türleri zamanla şekillenecektir belki de. O yüzden konusu sizi en çok bağlayacağın düşündüğünüz kitabı seçin. Birbirinden farklı kitap önerileri için bloğumuzda dolanabilirsiniz!
2-Disiplinli Biriyseniz Günlük Okuma Hedefleri Koyun!
Eğer kendinize hedefler koyup bunlara uymaktan zevk alıyorsanız, kendinize günlük hedefler belirleyebilirsiniz. Sanırım buradaki esas püf nokta hedeflerinizi koyarken gerçekçi olmak.
Yeni bir alışkanlık kazanmaya çalışıyorsunuz. Bu yüzden heyecanlı ve motivesiniz. Her gün bir saat kitap okuyabileceğinizi düşünüyorsunuz. Evet belki 2-3 gün günde bir saat çok rahat okuyabileceksiniz. Sonra motivasyonun getirdiği enerji bittiğinde ve sizi diğer gündelik sorumluluklarınızla baş başa bıraktığında bu biraz yorucu olabilir. Biz yorulmak ve okumayı bir angarya olarak görmek istemiyoruz. O yüzden kendinize daha küçük hedefler koyarak başlayabilirsiniz. Uzun vadede size daha iyi hissettirecektir emin olun:)
Mesela ilk bir hafta günlük 15 dakika kitap okuyun. İlk haftanın sonunda bunu rahatça yapabildiğinizi düşünüyorsanız 5 dakika daha arttırıp günlük 20 dakikaya çıkarın. Sizi zorlamayacak aynı zamanda iyi hissettirecek süre yeterli bir süredir. Saatlerce okuma yapmaya belki de şimdilik ihtiyacınız yok.
3-Disiplin ve Hedefler Size Göre Değilse de Kendinize Nazik Davranın
Bazıları hayatının rayında ilerlemesini isteyip, her adımını planlamayı severken; bazıları da spontane takılmayı sever. Eğer sen de okuma alışkanlığı kazanmak isteyip fazla disiplinli olmak istemiyorum diyorsan kendine nazik olarak başla işe! Biliyorum bir alışkanlık kazanmak istiyorsun ama bir şeyleri planına göre yapmak da sana göre değil. Ya da hayatında plansız yaşamak istediğin bir dönemden geçiyorsun. O zaman kendine hedef koyma sadece okumak aklında olsun. Her gün ya da her hafta okumak zorunda değilsin. Uzunca bir süreyi kitap okumadan geçirebilirsin. Çok önemli bir mevzu değil. Kendine nazik ve anlayışlı olduğun sürece elbet okuma alışkanlığı kazanacaksın. Okuduğun süre boyunca seni motive edecek uygulamalar da kullanabilirsin. Pomodoro metodunu büyük ihtimal duymuşsundur.(25Dakika çalışıp 5 dakika ara vermek. 4x25dk sonrasıysa 15 dakikalık mola vererek gün içinde yapman gerekenlere odaklandığın bir yöntem) Şahsen pomodoro yöntemi bana hitap etmiyor. Ben daha çok kronometre kullanıyorum. Belli bir süreye uymaya çalışmak yerine, süreyi kendime uyduruyorum. O anda ne kadar okumak istiyorsam o kadar okuyorum. Bunun içinde "Study Bunny" diye bir uygulama kullanıyorum. Basit ve ücretsiz bir uygulama öneririm :) App Store ya da Google Store'da kolaylıkla bulabilirsiniz.
4-Filmi Olan Kitaplar Okumayı Kolaylaştırabilir
Eğer kitap okurken olayları zihninde canlandırmakta zorlanıyorsan ya da kelimeler arasında birden kaybolup gidiyorsan filmi olan kitaplara göz atabilirsin. Önce kitabı mı okursun yoksa filmi mi izlersin sana kalmış.. Asıl amaç kitapta yazılanları görsel olarak da desteklemek. Böyle böyle okumak senin için daha kolay bir eylem haline dönüşebilir. Dizi/Filmi olan kitap önerileri yazımıza da göz atabilirsin.
5-Herkese Hitap Eden Seni Açmayabilir
Kitap okumaya yeni yeni başlıyorsun. Kitap almak için bir siteye girdin. Ne alacağın hakkında hiçbir fikrin yok. Sende çoğunluğun seçimlerine ve sevdiklerine güvendin. Çok satanlar ve popüler kitaplar kategorisine girdin. Çok satanlar ve Popüler kitaplar kategorisinden aldığın kitabı okumaya başladın. Ama kitap hiçbir şekilde sana hitap etmiyor ve çok sıkıcı buluyorsun. Sonra düşünmeye başlıyorsun; "Herkes sevdiğine göre bende bir problem olabilir mi? Belki de okumak bana göre değil."
Kitlelere uyum sağlamaya, sosyal olarak dışlanma korkumuzdan dolayı çok müsaitiz. Oysa bir şeyi sevmediğimizde ya da anlamadığımızda açık açı söyleyebilmeliyiz. Uyum sağlayabilmek için kendi benliğimizden feda etmemeliyiz. Yani popüler bir kitabı sevmiyor olabileceğiniz kadar normal bir durum yok. O yüzden pes etmeyin! İç güdülerinize güvenin. Sizi sevdiğiniz kitap türüne götürecektir.
Umarım her birimiz, önümüzdeki ön yargıları ya da engelleri kaldırıp okumanın zevkine varabiliriz.
Belki de dünyamızı, doğru kabul edilen yanlışları sorgulamaktan korkmayan naif ve hoşgörülü sevgi dolu bireyler kurtaracaktır.
