top of page

Politikacılar ve Büyük Şirketler Sizi Böyle Kandırıyor

Güncelleme tarihi: 10 Oca


21. Yüzyılda, teknolojinin geldiği bu noktada gün içerisinde bizlere her yerden bildirimler, bilgiler ve haberler yağıyor. Bu bildirim çılgınlığına maruz kalmadan kendimizi tam anlamıyla soyutlayarak yaşamamız pek de mümkün değil. Belki kontrol altında tutabiliriz ama tam anlamıyla soyutlayamayız. Çünkü bir şekilde hayatımızı kolaylaştırmasına ve toplum içerisine adapte olabilmek için bu araçlara mecburuz. Yani kısaca; zamanın hızına ayak uydurabilmek için bu araçların varlığına mecburuz.


Politikacılar ve Büyük Şirketler Sizi Böyle Kandırıyorlar

Gelinen Nokta

Bundan belki de bir yüzyıl öncesinde haberlerin yayılmasında öncelikli araç gazetelerdi. O zamanlar gazetelerle, dünyanın geri kalan kısmından haberdar olabilmeniz için hiç değilse birkaç gün geçmesi gerekiyordu. Haber kaynaklarının azlığı ve yavaşlığı kontrolü ve manipülasyonu kolaylaştırsa da insan psikolojisinin bu süreçte yanıltıcı bir faktör olarak büyük firmalar ve politikacıların ellerinde kullanılması zordu. Geçen yüzyılda psikolojide yapılan, zihnin işleyişine dair süreçlerin keşfi ve aynı şekilde gelişen teknolojiyle beraber bir mesajı yayıp tekrarlamanın kolaylığı da bir o kadar arttı. Her ne kadar teknolojinin gelişmesi ve yapılan bilimsel keşifler bizleri ileriye taşısa da; yanlış insanların elinde çok büyük birer silah olabiliyorlar. O yüzden gün içerisinde maruz kaldığımız bir çok minik bildirim, hayatın koşuşturmacasında kaybolsa da etkileri o kadar minik olmayabilir. Bu yüzden bu sürecin işleyişine dair az da olsa bir farkındalık yaratabilmek önemli görünüyor. Şimdi size politikacıların ve büyük şirketlerin insan psikolojisini ve zihnin işleyişini nasıl istedikleri gibi manipüle ettiklerinden ve bizleri nasıl kandırdıklarından bahsedeceğim.


Politikacılar ve Büyük Şirketler Sizi Nasıl Kandırıyorlar



Politikacılar ve Büyük Şirketler Sizi Böyle Kandırıyorlar

Zihnin İşleyişindeki Sistemler



Daniel Kahneman’a göre zihnin işleyişinde söz sahibi olan iki sistem var. 1. sistem, bir durum karşısında, geçmiş deneyimlerinizden edindiğiniz tecrübelerin sonucunda sezgisel olarak aklınıza gelen ilk yanıttır. 1. Sistem, anlık aldığınız kararlarda etkilidir. Edindiğiniz tecrübeler sonucu 1. sisteminize işlenen bilgilerin yanlış olma ihtimali yüksektir. 2. sisteminizse dikkat ve çaba isteyen görevlerde kontrolü eline alır. 2. sistemin kontrolü eline alması ekstra çaba ve dikkati de beraberinde getirir. 27x32’nin sonucunu bulmaya çalıştığınızda ya da ilk defa araba sürmeyi öğrendiğinizde kontrol 2. sisteminizdedir. Ancak bir süre sonra araba sürmek sizin için olağan bir eylem haline geldiğinde kontrolü 1. sisteminize bırakır. Çünkü kontrolün devamlı 2. sistemde olması dikkat ve çaba gerektirir. Ancak sahip olduğumuz dikkat ve çabanın da bir sınırı vardır.



Politikacılar ve Büyük Şirketler Sizi Böyle Kandırıyorlar

2.Sistemi kullanmak Depar Atmaya Benzer. Bir Noktada Tükenirsiniz.

2. sistemin kullanılması bir özdenetim mekanizması gerektirir. Ve bu özdenetim mekanizması aşırı yüklendiğinde ego tükenmesiyle karşılaşabilirsiniz.

Bunun belirtileri;

-Verilen diyetten sapma

-Anlık dürtülerle yapılan alışverişlerde aşırı para harcama

-Mantıksal karar alımında kötü performans gösterme gibi sonuçlar doğurabilir. 2. sisteminizin de bir enerji deposu vardır. Bu depoyu akıllıca kullanın.


2. Sisteminiz Tembeldir

Aşağıdaki bilmeceyi olabildiğince hızlı bir şekilde yanıtlamaya çalışın:


Bir beysbol sopası ve topun fiyatı 1 dolar 10 cent’tir. 
Sopa toptan 1 dolar daha pahalıysa 
Topun fiyatı nedir? 

Cevabınız 10 cent mi? Biliyorum akla direkt 10 cent cevabı geliyor. Ama öyle bir durumda Toplam fiyat 1 dolar 20 cent olur. Bu yüzden cevap 5 cent’tir.

Üniversite öğrencileri üzerinde yapılan bir araştırmada, bu bilmece sorularak verilen cevaplar araştırılmış. Öğrencilerin yaklaşık %80’i cevabı 10 cent olarak vermiştir. Basit bir kontrolle doğru cevap bulunabilecekken çoğu kişide 2. sistem çalışmayı reddetmiştir.


İkinci sistemin toplumun çoğunluğunda kontrolü ele almayı reddetmesi, bireyleri özdenetim mekanizması zayıf bir şekilde firmaların elinde birer kar aracına dönüştürüyor.